CKarakilic.com
Current View

15-Temmuz-2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi

15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 0 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesinde ki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve İslâm Dîni M ensubları ’ nın Zaferi ( Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup) Y a z a n A Celâleddin Karakılıç 2016 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 1 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesi nde ki kalkışmada İlâh î K udret’in tecellîsi ve İslâm Dîni M ensubları ’ nın Zaferi (Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup) Y a z a n A Celâleddin Karakılıç 2016 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 2  15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 3 Besmele, Hamdele, Salvele ِ م يِ ح � ر لا ِ ن َْ حْ � ر لا ِ لله ا ِ م ْ س ِ ب َ ين ِ م َل ا َ ع ْل ا ِّ ب َ ر ِ لله ِ ُ د ْ م َْ لْ َا لا ِ م يِ ح � ر لا ِ ن َْ حْ � ر لا لا ِ ن يِّ د لا ِ م ْ و َ ي ِ ك ِ ل ا َ م ط ُ ين ِ ع َت ْ س َن َ ك ا �ي ِ إ َ و ُ د ُب ْ ع َ ن َ ك ا �ي ِ إ ط ْ م ِ ه ْ ي َل َ ع َ ت ْ م َ ع ْ ن َا َ ن يِ ذ � ل ا َ ط ا َ ر ِ ص َ م يِ ق َت ْ س ُ م ْل ا َ ط ا َ ر ِّ ص لا ا َن ِ د ْ ه ِ ا لا َ ين ِّ ل ا � ض لا لآ َ و ْ م ِ ه ْ ي َل َ ع ِ ب و ُ ض ْ غ َ م ْل ا ِ ْ يْ َ غ ٍ م يِ ق َت ْ س ُ م ٍ ط ا َ ر ِ ص َ لى ِ إ ُء ا َ ش َي ْ ن َ م ي ِ د ْ ه َ ي ُ لله ا َ و ِ م � ْ س ِ لإ ْا َ و ِ ن ا َيم ِ لإ ِ ل ا َن ي َ د َ ه ي ذ� ل ا ِ لله ِ ُ د ْ م َْ لْ َا َ ْ لْ َا َ ى ف َط ْ ص ا َ ن يِ ذ � ل ا ِ ه ِ د ا َب ِ ع َ ى ل َ ع ٌ م � َ س َ و ِ لله ِ ُ د ْ م ِ ب ْ م ُ ه َ ع ِ ب َت ْ ن َ م َ و َ ن يِ ر ِ ه ا� ط لا َ ين ِ ب ِّي � ط لا ِ ه ِ ب ْ ح َ ص َ و ِ ه ِ ل آ َ ى ل َ ع َ و ٍ د � م َُ مُ ا َن ِ ل و ُ س َ ر َ ى ل َ ع ُ م َلا � س لا َ و ُة َ و ل � ص ل َا ٍ ن ا َ س ْ ح ِ إ ِ ن يِّ د لا ِ م ْ و َ ي َ لى ِ إ Bi’smi’llâhi’r - Rahmâni’r - Rahîm Bütün âlemlerin Rabb’i, Rahmân ve Rahîm, Din Günü'nün sâhibi olan Allâh’a hamd olsun Yâ Rabb, biz Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz Bizleri doğru yola hidâyet eyle O kendilerine ni’met verdiklerinin yoluna ilet Gazâba uğrayanları nkine ve sapıklarınkine değil Bizi, îmân’a ve (fıtrat dîni olan) İslâm’a hidâyet eden Allâh’a hamd olsun Allâh, kimi dilerse onu, (kendisinde hayır gördüğü kimseleri) doğru yola iletir Hamd olsun Allâh’a ve selâm olsun O’nun beğenip seçtiği (kendisinde hayır görüp doğru yola iletdiği ) kullarına Salât ve selâm, Rasûl’ümüz Hazreti Muhammed üzerine, tayyîb ve tâhir olan Âl ve Ashâb’ının üzerine ve Kıyâmet’e kadar ihsân ile Âl ve Ashâb’ına tâbi’ olanların üzerine olsun Âmîn    15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 4 ٌ ء ا َ ف ِ ش َ و ى ً د ُ ه او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ِ ل َ و ُ ه ْ ل ُق ط “De ki: O (Kur’ân) , îmân edenler için bir hidâyet ve şifâ’dır” Fussilet, 44 “ Mücer r ebdir ” 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 5 Sayın Receb Tayyîb Erdoğan T C Cumhurbaşkanı Ankara Sayın Cumhurbaşkanım 05 - 08 - 2016 َ و َ م َ ع ا َ ل ْ ي َ ن ِ إ ا � لا ْ ل ا َ ب َ لا ُ غ ْ ل ا ُ م ِ ب ُ ين : Bizim üzerimize (düşen görev), ap - açık bir teblîğ’den başka (bir şey’) değildir” 1 âyet - i kerîme’sinin ışığında “Emr - i bi’l - ma’rûf ve nehy - i ani’l - münker” esâsına binâen “ Neme lâzım, herkes dilediği gibi hareket etsin” demeyerek “Bildiğini söylemeyenden daha zâlim kim vardır” hitâbının muhâtabı olmama k amacı ile , Tevhîd ve Şirk esâslarını hatırlatmaktan başka bir amacı olmayan mektuplarımı , muhtelif zamanlarda size göndermiş ve a şağıdaki kitapçıkları, 11 - Eylül - 2015 Cum’a günü Beştepe Millet Câmii’nde Cum’a namazından sonra musâfaha yaparken size göstererek sol tarafınızdaki en y akın adamınıza vermiştim 1 - Dün Başbakanımız Bu Gün Cumhurbaşkanımız Sayın Receb Tayyîb Erdoğan’a Mektuplarım 2 - Âlimler de Yanılır mı? (Fethullâh Gülen’in dînî yönden de yanlış yolda olduğu hakkında) 3 - A Celâleddin Karakılıç Biyografi (Ba’zı hâtıralar ile birlikte) Not: Bunların hepsi ( www ckarakilic com ) vebsitemde vardır Gerek Cumhurbaşkanı olarak, gerek Genel Kurmay Başkanı olarak k endilerine güvendiğiniz en yakın adam larınızın size karşı olan ihânetlerini , eşi görülmemiş bir h ayret ve nefretle öğrendiğim zaman, bu mektuplarımın ve kitapçıkları mı n elinize değmediği düşüncesi ile , yetmiş seneye yaklaşan meslekî hayâtımdaki acı - tatlı mücâdele ve mücâhedeleri m in kazandırmış olduğu tecrübelerin 1 - Yâsîn, 17 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 6 ışığında , kendi çapında bir ilim adamı olarak, bir kere daha, şu satırlardaki duygu, düşünce ve inanışlarımı ifâde etmeyi , dînî bir görev biliyorum  Sayın Cumhurbaşkanım َ ن ُ و كِ ر ْ ش ُ م ْ م ُ ه َ و � لا ِ إ ِ لله ا اِ ب ْ م ُ ه ُ ر َ ث ْ ك َا ُ ن م ْ ؤ ُ ي ا َ م َ و “Onların çoğu, Allâh’a şirk koşmaksızın îmân etmez” 2 âyet - i kerîme’sinde ifâde buyurulduğ gibi, Merhûm Menderes ve benzerleri gibi D emokrasi şehîdi mi olmak istiyorsunuz? Yoksa Zü’l - karneyn gibi dünyevî ve uhrevî mutluluk yolunu tercih edip İ’lâ - i kelimetü’llâh’ı (İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni) şânına lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcı ola rak , İslâm şehîdi mi olmak istiyorsunuz? Îmânı, ameli, ahlâkı ve muâmelâtı bütün bir müslümânın kalbinde, Allâh korkusundan ve Allâh sevgisinden başka hiçbir şey’e yer olmaz Böyle îmân, amel, ahlâk ve muâmelât sâhibi Müslümân’ların Ma’nevî Kalb’ inin Haram - ı şerîfi ’ne de, batının kokuşmuş beşerî sistemlerin den şirk, küfür, nifâk , fesâd ve tefrika virüslerinin girmesine hiçbir şekilde izin verilmez Yüce Rabb’imizin size verdiği bu güzel ni’met’ler elinizden gitmeden Nizâmü’l - mülk ’ler, Edebâlî ’ler, Ak Şemseddin ’ler, Zembilli’ ler gibi bir - iki tâne de dînî otorite sâhibi Ehl - i sünnet ve’l - cemâat mücâhidi Hüdhüd bulup, onların işâretleri doğrultusunda, İslâm’ı ve Müslümân’ları yüceltmeye çalışsanız daha iyi olmaz mı? Takdîr sizin, hük üm Allâhü Teâlâ’nındır ama, ben, sizin ve arkadaşlarınızın, bu kadar güzel hizmetlerinizden sonra Demokrasi şemsiyes i altında, beşerî sistemlerin koruyucusu D emokrasi şehidi olarak değil; İslâm’ın şemsiyyesi altında, İ lâhî sistemin koruyucusu 2 - Yûsüf, 106 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 7 îmânı, ameli, ahlâkı ve muâmelâtı bütün, birer İslâm şehidi olarak Huzûr - i ilâhi ’ ye gitmenizi diliyorum Böyle bir hâli dileyişimin sebebi ise, Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâsları dâhilinde görevini yapmaya çalışan bir din adamı olarak “Emr - i bi’l - ma’ rûf ve nehyi ani’l - münker” esâsının gereklerinden birini yerine getirip “Hakk ve gerçek olanı” teblîğ edip belirtmek içindir ( َ ن و ُ م َل ْ ع َ ي لآ ِ س ا�ن لا َ ر َ ث ْ ك َا � ن ِ ك َل َ و ِ ه ِ ر ْ م َا َ ى ل َ ع ٌ ب ِ ل ا َ غ ُ لله ا َ و : Allâh emrinde (hâkim ve) gâlib’dir Fakat insanların bir çoğu (bunu) bilmez” 3 “Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol; Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!” Sevâbı ve sorumluluğu çok büyük olan görev ler inizde , Cenâb - ı Hakk’ın rızasına uygun hayırlı başarı dileklerimle selâ m, sevgi ve saygılarımı arzeder; Cenâb - ı Hakk’dan , sizi ve arkadaşlarınızı, fitne, fesad ve şerr sâhiblerinin zararl arından korumasını niyaz eder ; şerr kuvvetlerinin kalkışmasına direnerek onların oyunlarının bozulmasına sebeb olan şehîd ve gâzi kardeşlermize iki cihanda mutluluklar dilerim A Celâleddin Karakılıç Diyanet İşleri Başkanlığı Eski Dînî Hizmetler ve Din Görevlilerini Olgunlaştırma Daire Başkanı, fahrî vâiz ve İ H L emekli Meslek Dersleri öğretmeni Kiçiköy Mah Altıntepe Cad Gonca Sokak No 16 Kayseri-Talas 352 437 00 27 537 422 56 09 www ckarakilic com 3 - Yûsüf, 21 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 8  1 - 15 - temmuz - 2016 Cuma gecesi “Halkı meydanlara davet ediyorum” diye seslenişiniz, eşi görülmemi ş büyük bir felâketden kurtulmamız için Cenâb - ı Hakk’ın size lûtfettiği bir ifâde şeklidir ki bu ifâde şekli , Allâhü a’lem , Cenâb - ı Hakk’ın, Sevgili Rasûlü Hazreti Muhammed sallâllâhü aleyhi ve sellem ’ i , evini kuşatarak öldürmek isteyenler hakkında, “ Yerden bir avuç toprak al; َ ن و ُ ر ِ ص ْ ب ُ ي لآ ْ م ُ ه َ ف ْ م ُ ه ا َن ْ ي َ ش ْ غ َا َف ًا ّ د َ س ْ م ِ ه ِ ف ْ ل َ خ ْ ن ِ م َ و ًا ّ د َ س ْ م ِ ه يِ د ْي َا ِ ْ ين َ ب ْ ن ِ م ا َن ْ ل َ ع َ ج َ و "Biz onların önlerinden bir sedd, arkalarından bir sedd çekdik Böylece onları sarıverdik Artık görmezler" 4 âyet - i kerîmesini okuyarak kapının önünde bekley en kâfirlerin üzerlerine saç ve Allâhü Teâlâ’ya güvenerek aralarından geçip git ” emr - i ilâhîsine benzemektedir Sizi n bir cümlelik çağrınız ile , gecenin karanlığında yüz binlerce insanın , bir anda sokaklara dökülüp darbecilere karşı koyma hâli ise , Allâhü Teâlâ’nın, o kardeşlerimizin kalblerine , bir anda , katmerli bir îmân ile indirdiği sekîneti ’ nden ( - i ma’neviyyesi’nden) başka bir şey’ değilidir 5 Çünkü böyle bir hal, َ ى م َ ر َ لله ا � ن ِ ك َل َ و َ ت ْ ي َ م َ ر ْ ذ ِ إ َ ت ْ ي َ م َ ر ا َ م َ و ج “ Bir avuç toprağı atdığın vakit onların hedeflerine isâbetinde sen müessir olmadın ve lâkin Allâh müessir oldu ve hedeflerine îsâl etdi de (ulaştırdı da) yerlerinde do nup kaldılar" 6 â yet - i kerîme’sinin ifâde buyurduğu gerçeklerden başka bir şey’ değildir  2 - Bunların hepsi, şirk içerisinde de olsa, küfr içerisinde de olsa Rahmân olan Allâhü Teâlâ’nın kullarına ve mahlûkâtına karşı ola n 4 - Yâ - Sîn, 9 5 - Fetih,4 6 - Enfâl, 17 Sahîh - i Buhârî Muhtasarı Tecrîd - i Sarih Tercemesi, C 10 ss 89 Kâmil Miras İkinci baskı 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 9 sonsuz rahmetinin bir tecellîsidir Bunun içindir ki Cenâb - ı Hakk, âyet - i kerîme’sinde şöyle buyurmaktadır: َ ن و ُ ح ِ ل ْ ص ُ م ا َ ه ُل ْ ه َا َ و ٍ م ْ ل ُظ ِ ب ى َ ر ُ ق ْل ا َ ك ِ ل ْ ه ُ ي ِ ل َ ك �ب َ ر َ ن ا َ ك ا َ م َ و "Senin Rabb'in - ehâlîsi (birbirini) ıslâh edib dururken de - o memleketleri sırf şirk ve küfür yüzünden (veyâ bir kısım zulümler nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya" 7 Cenâb - ı Hakk, b u âyet - i kerîme ’si ile , Allâhü a’lem , küfür, şirk, zulüm ve ahlâksızlık içerisinde yaşayan bir toplumun içinde bulunan ilmi ile âmil dîn adamları va'z - ü nasîhatlerine devam etdiği müddetce onlara hemen azâb edilmeyeceğini; fakat bu nasîhatlere aldırış etmeden bu hallerine israrla devam etmeleri hâlinde de müstehık o l dukları azâba dûçar olacakları husûsu nu, açıkca ifâde buyurmaktadır Böyle bir lûtf - i ilâhî , gelip geçmiş âlimlerimizin ekseriyetine göre, "Cenâb - ı Hakk'ın rahmetinin genişliğinden ve kendi haklarındaki lûtuf ve müsâmahasındandır Bunun için haklar tezâhüm ettiği ( toplanıp bir araya geldiği ) vakit, fukahâ', evvelâ kul hakkını nazar - ı i'tibâra alır " denilmiş; bu esâsa binâen de "Mülk, küfr ile yaşayabilir, fakat zulm ile, ahlâksızlık ile aslâ yaşayamaz" buyurulmuşdur 8 َ ا ه َا ن ْ ر � م َ د َف ُ ل ْ و َ ق ْل ا َا ه ْ ي َل َ ع � ق ََ لْ َا ه يِ ف ا ُ و ق َ س َ ف َ ف َا ه يِ ف َ ر ْ ت ُ م َا ن ْ ر َ م َا ًة َي ْ ر َ ق َ ك ِ ل ْ ه ُ ن ْ ن َأ َا ن ْ د َ ر َا ا َ ذ ِ إ َ و ِ م ْ د َت ًا يْ ٍ ح ُ و ن ِ د ْ ع َ ب ْ ن ِ م ِ ن و ُ ر ُ ق ْل ا َ ن ِ م َا ن ْ ك َل ْ ه َا ْ م َ ك َ و ط "Biz bir memleketi helâk etmek istediğimiz vakit onun ni'met ve refahdan şımarmış elebaşılarına (ileri gelenlerine, Allâh'a, peygambere ve Kur'ân'a itâati) emr ederiz de onlar orada (bu emrimize rağmen) itâatden çıkarlar (Emirlerimizi dinlemiyerek isyanlarını, fısklarını artırırlar da kendi hevâ ve heveslerine uyarlar) Artık o (memlekete) karşı azâb hakk olmuşdur İşte biz onu 7 - Hûd, 117 8 - Kur'ân - ı Hakîm ve Meâl - i Kerîm, C 1 ss 343 Hasan Basri Çantay 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 10 kök ünden mahv - ü helâk etmişizdir "Nûh ( devrin) den sonra ni ce asırlar (halkını) helâk etdik (helâk ettiğimiz gibi) " 9 Âyet - i kerimesi ve benzerleri, bunun en açık bir ifâdesidir  3 - İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanların , eşi görülmemiş bir ittifakla , İslâ m Dîni’ne ve Müslüman’lara - özellikle Müslüman Türklere - saldırışının, eşi görülmemiş bir hezimetle neticelenmesi, Hakkın b âtıla karşı direnişi ’ nin en güzel bir örneği olduğu gibi Cenâb - ı Hakk’ın da Müslüman Türk Milleti ’ne lûtfettiği en büyük ni’metlerinden biri si dir Bununla berâber her ni’metin bir şükrü olması lâzım geldiği konusunu da hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayarak günah ve kusurlarımızın afvi için , büyük bir hamd - ü senâ ile, Yüce Rabb’imize yönelip kayıtsız şartsız O’nun emir ve nehiylerini yerine getirmeye çalışmalıyız ki bir daha böyle felâketler ile karşılaşmayalım Bunun için Yüce Rabb’imiz, bu hususa işâretle, bir Hadîs - i Kudsî’sinde ve âyet - i kerîme’ le rinde bizi şöyle uyarmaktadır: “Ben Allâhü Azîmü’ş - şân, melikü’l - mülûk’um (hukümdarların hukümdarıyım) Hukümdarların kalbl eri ve nâsıyeleri (alınları) benim elimdedir Kullar bana itâat ederlerse ben de onları onlara rahmet (vesîlesi) kılarım Eğer kullar bana isyân ederlerse ben de onları onlara ukûbet (ezâ, cefâ ve azâb) vesîlesi kılarım Binâen - aleyh hukümdarlara sebb ile (sövme sayma ile) meşkul olmayın Fakat bana tevbe ederek mürâceat edin ki ben de onları size bükeyim, (sizin için rahmet vesîlesi yapayım)” 10 َ ي ا او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َا ا ًة � ف ا َ ك ِ م ْ ل ِّ س لا ِ فِ او ُل ُ خ ْ د ص ِ ن ا َط ْ ي � ش لا ِ ت ا َ و ُط ُ خ او ُ ع ِ ب �ت َ ت لآ َ و ط � ن ِ إ ٌّ و ُ د َ ع ْ م ُ ك َل ُه َ ء ا َ ج ا َ م ِ د ْ ع َ ب ْ ن ِ م ْ م ُت ْ ل َل َ ز ْ ن ِ إ َف ٌ ين ِ ب ُ م ٌ م يِ ك َ ح ٌ ز يِ ز َ ع َ لله ا � ن َأ او ُ م َل ْ ع ا َف ُ ت ا َن ِّ ي َ ب ْل ا ُ م ُ ك ْت 9 - İsrâ', 16 - 17 10 - Hak Dîni Kur’ân Dili Türkçe Tefsir, C 2 ss 1071 Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır 1960 (Ebu’s - suûd Tefsîri’nden) 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 11 “Ey îmân edenler, hep birden silm’e (sulh’a ve İslâm’a, İslâm birlik ve berâberliğine) girin, (kâmil olgun birer Müslümân olun) Şeytan’ın adımları ardına düşmeyin, (insanları yoldan çıkaran küfür ve dalâlet ehlinin ve Deccâl’lerin sözlerine ve fiillerine uymayın) Çünkü o, sizin ap - açık bir düşmanınızdır” “Size bunca açık delîller geldikden sonra yine kusur ederseniz (silm’e girmekden, birlik ve berâberliğinizi koruyup olğun birer Müslüman olmaktan kaçarsanız), iyi bilin ki muhakkak Allâh, Azîz’dir (mutlak gâlibdir, hukmüne karşı gelinmez, dilediğini yapar ve emrini infâz eder) ve Hakîm’dir ( her yaptığını bir hıkmetle yapar) ُ ت ا َن ِّ ي َ ب ْل ا ُ م ُ ه َء ا َ ج ا َ م ِ د ْ ع َ ب ْ ن ِ م او ُ ف َل َ ت ْ خ ا َ و او ُق � ر َ ف َ ت َ ن يِ ذ � ل ا َ ك او ُن و ُ ك َت لآ َ و ط ْ م َُ لَ َ ك ِ ئ َل و ُا َ و ٌ م يِ ظ َ ع ٌ ب ا َ ذ َ ع لا “Siz, kendilerine ap - açık delîl’ler, âyet’ler geldikden sonra parçalanıp ayrılanlar gibi ve ihtilâf’a düşenler gibi, olmayın, (birbirinizle didişmeyin) İşte onlar (ın hâli): En büyük azâb, onlarındır” 12 � ر َ ف َ ت لآ َ و ًا ع يِ َ جَ ِ لله ا ِ ل ْ ب َ ِ بِ او ُ م ِ ص َت ْ ع ا َ و ْ م ُ ك ْ ي َل َ ع ِ لله ا َ ت َ م ْ ع ِ ن او ُ ر ُ ك ْذ ا َ و ا ُ و ق “Hepiniz toptan Allâh’ın ipine (Allâh’ın sizlerin dünyevî ve uhrevî mutluluğunuzu, birlik ve berâberliğinizi te’mîn etmek için göndermiş olduğu Kur’ân - ı Kerîm’e ve İslâm Dîni’ne tam bir ihlâs ile, tertemiz samîmî bir inanç ile) sımsıkı sarılın Parçalanıp dağılmayın Allâh’ın üzerinizdeki ni’met’ini düşünün” 13 ُ و ل َ ش ْ ف َ ت َ ف او ُ ع َ ز ا َن َ ت لآ َ و ُه َل و ُ س َ ر َ و َ لله ا او ُ ع يِ ط َا َ و َ ع َ م َ لله ا � ن ِ إ او ُِ بِ ْ ص ا َ و ْ م ُ ك ُيح ِ ر َ ب َ ه ْ ذ َت َ و ا َ ن يِ ر ِ ب ا � ص لا “Allâh’a ve O’nun Rasûl’üne (Allâh’ın ve Rasûl’ünün bütün emir ve nehiy’lerine) itâat edin (Fikir, görüş, inanç ve düşünce ayrılıkları ile) birbirinizle çekişip didişmeyin Sonra korku ile 11 - Bakara, 208 - 209 12 - Âl - i İmrân,105 13 - Âl - i İmrân,103 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 12 za’fa düşersiniz Rüzgarınız ( kesilip) gider, (kuvvet ve kudretiniz zayıflar, Allâh’ın size olan yardımı kesilir, kuvvetiniz ve devletiniz yok olup gider) Bir de sabr ( - u sebat) edin, (sıkıntılara katlanın) Çünkü Allâh, sabr edenlerle berâberdir” 14 � ص لا او ُ م يِ ق َا َ و ُه و ُ ق � ت ا َ و ِ ه ْ ي َل ِ إ َ ين ِ ب يِ ن ُ م َ ين ِ ك ِ ر ْ ش ُ م ْل ا َ ن ِ م او ُن و ُ ك َت لآ َ و َة َ و ل لا "Hepiniz O'na dönün, O'ndan korkun Namaza devam edin Müşriklerden olmayın" 15 َ ك َ م ْ ر ُ ف ْ ك ا ِ ن َا س ْن ِ ْ لا ِ ل ل َا ق ْ ذ ِ ا ِ ن َا ط ْ ي � ش لا ِ ل َث ج َ ف ِّنى ِ ا َ ك ْ ن ِ م ٌء ى ِ ر َب ِّنى ِ ا َ ل َا ق َ ر َ ف َ ك � ا م َل َ لله ا ُ ف اخ َا َ ين ِ م َل َا ع ْل ا � ب َ ر َ ف َا ه يِ ف َ ن يِ د ِ ل َا خ ِ ر � ا نلا ِ فِ َا م ُ ه � ن َا َا م ُ ه َ ت َب ِ ق َا ع َ ن َا ك ط َ و َ ك ل َ ذ ج َ ز ُ ا ؤ ا َ ين ِ م ِ ل � ا ظ ل ع " (Münâfıkların ve kâfirlerin) hâli, şeytanın hâli gibidir Çünkü (şeytan) , insana - Küfr et - der de o küfr edince - Ben kakîkaten send en uzağım Çünkü ben âlemleri Rabb'i olan Allâh'dan korkarım - der, (ve tabana kuvvet kaçar) " "Nihâyet ikisinin de (azdıranın da azanın da) âkıbeti hakîkaten ebedî ateşin içinde kalmaları olmuşdur İşte zâlimlerin (münâfıkların ve kâfirlerin) cezâsı budur" 16 ِ إ او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َأ اِ ي ْ ن ُ و ق �ت َ ت ا ْ ل َ ع َْ يَ َه ّل لا َ ل ْ ن َ ع ْ ر ِّ ف َ ك ُي َ و ًا نا َق ْ ر ُ ف ْ م ُ ك ْ م ُ ك ِ ت ا َئ ِّي َ س ْ م ُ ك ْ م ُ ك َل ْ ر ِ ف ْ غ َ ي َ و ط ِ م يِ ظ َ ع ْل ا ِ ل ْ ض َ ف ْل ا و ُذ ُه ّل لا َ و “Ey îmân edenler, eğer Allâh’dan korkarsanız O, size iyi ile kö tüyü (hakk ile bâtılı) ayırd edecek bir anlayış (bir ma’rifet ve nûr) verir, suçlarınızı örter ve sizi mağfiret eder Allâh, büyük lûtuf ve ihsân sâhibidir” 17 ًا د ا َ س َف لآ َ و ِ ض ْ ر لآ ْا ِ فِ ًا ّ و ُل ُع َ ن و ُ د يِ ر ُي لآ َ ن يِ ذ � ل ِ ل َا ه ُل َ ع َْ نَ ُة َ ر ِ خ لآ ْا ُ ر ا� د لا َ ك ْ ل ِ ت ط َ ين ِ ق �ت ُ م ْ ل ِ ل ُة َب ِ ق َا ع ْل ا َ و 14 - Enfâl, 46 15 - Rûm, 31 16 - Haşr,16 - 17 17 - Enfâl, 29 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 13 "İşte âhiret yurdu! Biz onu yer yüzünde büyüklük ve fesad arzûsuna düşmeyeceklere veririz (En güzel) âkıbet müttekî'le rin (takvâ sâhiblerinin) dir" 18 َ ى د ُْ لَ ا َ ع َب � ت ا ِ ن َ م َ ى ل َ ع ُ م � � س لا َ و “ (Dünyâda ve âhiretde) selâm (ve selâmet), doğruya (Hakk’a ve hakîkâte) tâbi’ olanlaradır” 19  4 - Dünyâ târihinin son zamanlarında hakkı bâtılı, iyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı birbirine karıştıran, hiç durmadan fitne ve fesâdı körükleyen, bu sûretle de içinde bulundukları toplumların nizâm ve intizâmını bozan, gerçek olmayanı gerçek gibi gösteren hilekâ r, yalancı, yaldızcı bir çok Deccâl 'lar ( sahtekâr insanlar ) türeyecekdir Bunlar, cihan târihinin son zamanlarında çokça görülecekdir ki kıyâmet alâmetlerindendir Mesîh Deccâl ( Yalancı mesih ) denilen bu sahtekar insanların en şerlisi ve tanr ılık iddiâsında bulunacak olanı en sonra çıkacakdır ki bu da Hazreti Îsâ aleyhi's - selâm tarafından öldürülüp ortadan kaldırılacaktır  5 - Kehf sûresi’nde zikri geçen Zü’l - Karneyn kıssası nda , Zü’l - Karneyn’in şahsında bizlere örnek olarak ifâde buyurulan îmân ve küfür arasıdaki tercih ve Zü’l - Karneyn ’in üçüncü seferinde karşılaştığı Türk toplumu ’nun demir kütleleri gibi salâbetli ( kevvetli ve kudretli ) unsurlarına erimiş bakır hukmünde olan îmâ n ve İslâm cevherinin telkin şekli; bu suretle îmân ve İslâm yolunu tercih eden Türk toplumu ’nun aşılması ve delinip geçilmesi mümkün olmayan bir “Din - i Tevhîd Seddi: Tevhîd Dîni’nin koruyucusu” hâline gelmesi; bu sedd ’in, ya’nî “Din - i Tevhid Seddi’nin: Müslüman Türk kudreti” nin ortadan kalkmasının, Kıyâmet’in on büyük alâmetinden birisi olacağı husûsu , önemle ifâde edilmekte ve özümüzde bulunan bu güzel hal ve harekâtı değiştimememiz 18 - Kasas, 83 19 - Tâ Hâ, 47 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 14 gerektiği konusu, ehemiyyetle belirtilip gözlerimizin önüne serilmekte dir َ ح ُ ج ُ و ج ْا َي ْ ت َ ح ِ ت ُف َا ذ ِ ا � تى َ ن ُ و لِ س ْ ن َ ي ٍ ب َ د َ ح ِّ ل ُ ك ْ ن ِ م ْ م ُ ه َ و ُ ج ُ و ج ْا َ م َ و ُ د ْ ع َ و ْل ا َ ب َ ر َ ت ْ ق ا َ و ا ُ و ر َ ف َ ك َ ن يِ ذ � ل ا ُ ر ا َ ص ْب َا ٌة َ ص ِ خ َا ش َ ى ِ ه َا ذ ِ ا َف � ق َْ لْ ا ط َ ا ذ َ ه ْ ن ِ م ٍ ة َل ْ ف َ غ ِ فِ � ا ن ُ ك ْ د َق َا ن َل ْ ي َ و َا ي َ ين ِ م ِ ل َا ظ � ا ن ُ ك ْ ل َب "Nihâ yet Ye'cûc ve Me'cûc (un seddi) açılıp da her tepeden saldıracakları ve gerçek va'd olan (kıyâmet) yaklaşdığı vakit, işte o zaman o küfr (ve inkâr) edenlerin gözleri hemen belirip kalacak, - Eyvâh bizlere, Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik Hayır, biz (kendimize zulm eden) zâlim kimselerdik - (diyecekler) " 20 Âyet - i kerîme’sinde ifâde buyurulan ve Kıyâmet’in on büyük alâmetinden birisi olan Ye’cûc ve Me’cûc’u tutan Zü’l - karneyn Seddi , diğer bir deyimle Dîn - i Tevhîd Seddi : Tevhîd Dîni’nin koruyucusu “ Müslüman Türk kudreti” yıkılıp son bulunca, Ye’cûc ve Me’cûc denilen fitne ve fesad topluluklarından meydana gelen çapulcu gurupları , biribirlerinin medeniyyet ma’mûrelerini yerle y eksân edecek ve yer yüzünü, eşi görülmemiş tahribat ve felâketlere sürükleyeceklerdir ki - Allâhü a’lem - , Eşrât - ı Sâat ’dendir Son zamanın büyük müfessirlerinden merhûm ve mağfur Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, bu konuda şöyle demektedir: "Eğer, (Zü’l - Karneyn’in üçüncü seferinde karşılaştığı) bu kavim, müfessirler in nakl ettikleri gibi Türk kavmi ise, burada Zü'l - karneyn'e kuvvetle yardım eden Türk'lerin mazîde yer yüzünü fitne ve fesaddan kurtarmak için yaptıkları hizmetlerin ehemmiyyetine işâret edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed aleyhi' - selâm 'ın Bi'set’inden (Peygamber olarak gönderilmesinden) sonra İslâm'a yapacakları hizmetlere de işâret edilmiş olur Bunun için (Müslüman) Türklerin inkirâzı, Ye'cûc ve Me'cûc seddinin 20 - Enbiyâ', 96 - 97 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 15 yıkılması ve nizâm - ı âlemin fesâdı demek olacakdır ki böyle büyük bir felâketin vukûu, Eşrâ t - ı sâat ’dendir" 21 Burada ifâde buyurulan Müslüman Türk Kudreti , Etnik bir kimlik değil, Tevhîd Dîni İslâm ’ın gereği olan Dînî bir kimliktir Çünkü buradaki “ Müslüman Türk ” ifâdesi, Allâhü Teâlâ’nın, Zü’l - karneyn vâsıtası ile, demir kütleleri gibi salâbetli (kuvvetli kudretli) bir yaratılışları olan Türk toplumunun kalblerine , erimiş bakır hükmünde olan îm ân kuvvetini inzâl edip lû tfettiği bir vasıfdır Böyle şerefli bir vasıf, o zamanki ecdâdımız Türk toplumunun , Zü’l - karneyn’in teklif ettiği erimiş bakır hükmünde olan îman esâslarına , kayıtsız şartsız inanışından ileri gelmektedir ki insanların birbirine olan üstünlükleri , böyle sâhib oldukları îmân es âslarının güzel liğindendir Bunun için âyet - i kerîme’lerde şöyle buyur u lmuştur: ِ ذ � ل ا َ و ُ ه َ و ْ م ُ ك َل َ ع َ ج ي ْ م ُ ك َ و ُل ْ ب َي ِ ل ٍ ت ا َ ج َ ر َ د ٍ ض ْ ع َ ب َ ق ْ و َ ف ْ م ُ ك َ ض ْ ع َ ب َ ع َف َ ر َ و ِ ض ْ ر َ� ا َ ف ِ ئ َلا َ خ ْ م ُ ك ا َت آ ا َ م ِ فِ ط “O, sizi yer yüzünün halîfeleri yapan, sizi, size verdiği şey’lerde, imtihana çekmek için kiminizi derecelerle kiminizin üstüne çıkarandır” 22 ٍ ض ْ ع َ ب ى َل َ ع ْ م ُ ك َ ض ْ ع َ ب ِ ه ِ ب ُه ّل لا َ ل � ض َف ا َ م ا ْ و � ن َ م َت َ ت َلا َ و ط “ Allâh’ın, k iminizi kiminizden üstün kılmıya vesîle yaptığı şey’ leri , (size de vermesini) iste meyin (Siz de güzel güzel ameller yaparak Allâh’ın fazl - ü keremi’nden isteyin ve böyle bir üstünlüğü kazanmaya çalışın) ” 23  6 - Târih boyunca hiçbir Türk devletinde, kendi devletine ve kendi milletine böyle bir h âinlik yapan , böyle bir kalkışma yapan hâinler görülmemişdir Ancak böyle bir hâinlik , Allâhü Teâlâ’nın, 21 - Hak Dîni Kur’ân Dili Türkçe Tefsîr,C 5 ss 3291 Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır 1960 22 - En’âm,165 23 - Nisâ’,32 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 16 ا َ ه � ي َأ ا َي َ ء ا َي ِ ل ْ و َأ ْ م ُ ك � و ُ د َ ع َ و ي ِّ و ُ د َ ع او ُ ذ ِ خ �ت َ ت َ لا او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا “ Ey îman edenler, b enim de düşmanım, sizin de dümanınız olanları dost edinip onlara bir üstünlük tanımayın (âdetlerini ve fikirlerini benimsemeyin) , ُ د و ُ ه َ ي ْل ا َ ك ن َ ع ى َ ض ْ ر َ ت ن َل َ و ْ م ُ ه َ ت � ل ِ م َ ع ِ ب �ت َ ت � تى َ ح ى َ ر ا َ ص �ن لا َلا َ و “ ( Siz ne kadar onların ar zularını yerine getirmeye çalırs anız çalışın ) ne Yahûdî’ler, ne Hristiyan’lar – siz onların milletinden, dîninden oluncaya kadar - aslâ sizden memnun olmazlar” 25 , ْ ن ِ إ ْ م ُ ك و ُ ف َ ق ْ ث َ ي ً ء ا َ د ْ ع َأ ْ م ُ ك َل او ُن و ُ ك َي م ُ ه َ ت َن ِ س ْل َأ َ و ْ م ُ ه َ ي ِ د ْي َأ ْ م ُ ك ْ ي َل ِ إ او ُط ُ س ْ ب َ ي َ و او � د َ و َ و ِ ء و � س لاِ ب َ ن و ُ ر ُ ف ْ ك َت ْ و َل “Eğer onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele geçirir size istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda vermeyip) hepinizin düşmanları olurlar ; ellerini, dillerini kötülükle size uzatırlar (akla hayâle gelmedik kötülükleri yapmaya çalışırlar) ve hepinizin kâfir olmasını iste rler ” 26 ْ م ُ ه ُ ض ْ ع َ ب ء ا َي ِ ل ْ و َأ ى َ ر ا َ ص �ن لا َ و َ د و ُ ه َ ي ْل ا ْا و ُ ذ ِ خ �ت َ ت َلا ْا و ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َأ ا َي ٍ ض ْ ع َ ب ء ا َي ِ ل ْ و َأ ن َ م َ و ْ م ُ ك ن ِّ م م ُ� لَ َ و َ ت َ ي ْ م ُ ه ْ ن ِ م ُه � ن ِ إ َف ي ِ د ْ ه َ ي َلا َه ّل لا � ن ِ إ َ م ْ و َ ق ْل ا َ ين ِ م ِ ل ا� ظ لا “Ey îmân edenler, Yahûdî’leri ve Hristiyan’ları kendinize velîler (himâyeciler, koruyucular) yapmayın (Onları yâr edinmeyin, üstünüze hâkim bir duruma geçirmeyin Âdetlerini benimsemeyin Tuzaklarına düşmeyin Hevâ ve heveslerine uymayın) Onlar ancak bir ibirlerinin yârânıdırlar İçinizden kim onları dost edinirse (üzerine hâkim bir duruma geçirirse ve âdetlerini de benimserse) o da onlardandır Şübhesiz ki Allâh o zâlimler gürûhuna hidâyet vermez (Doğru yola çıkarmaz ve muvaffakıyyet vermez Onları velî edinenler de onlardan olur Başkalarını kurtaramazlar)” 27 â yet - i kerîme’ leri ile uyarıda bulunduğu konuları , Müslüman’ım dediği halde , hiçe sayan akıl, îman ve amel fukarâsı münâfıkların ve 24 - Mümtehıne,1 25 - Bakara, 120 26 - Müntehıne, 2 27 - Mâide, 51 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 17 hâinlerin , uzu n yıllar boyunca hazırlanıp 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmaları esnâsında görülmüştür Bunun için , Türküm dediği halde, düşmanlarımız ile iş birliği yaparak varlığımızı, birliğimizi, vatanımızı, milletimizi , bayrağımızı ve dînimizi tamamen ortadan kaldırmaya çalışan ve eşi görülmemiş bir kalkışmayı gerçekleştiren akıl , îman ve amel fukarâsı münâfıkla rı ve hâinleri aramızdan çıkarıp dışlayarak “Ne mutlu Türküm” ifâdesi yerine “Ne mutlu Müslümân Türküm” ifâdesinin kullanılmasının zaman ı gelmişdir, diyorum  7 - Ondokuzuncu asrın başlarından i'tibâren - batılılaşma sevdâsı uğruna , Tanzîmat Fermanları gibi - Tevhîd dîni 'nin esâslarından ta'vîzler verilmesi ve devlet başkanına karşı olan itâatin zayıflatılması nedeni ile İslâm Dîni'nin esâslarının sarsılmaya başlaması, uzun yıllar boyunca aşılması ve delinmesi mümkün olmayan ve asırlar boyunca dünyânın bir denge unsuru olan Osmanlı İmparatorluğu 'nun yıkılmasına sebeb olduğu gibi, dünyâ devletlerinin sağ ve sol guruplara ayrılıp insanların akla hayâle gelmedik fitne, fesâd ve zulme ma'rûz kalması da, bu ta’vîzkâr davranışların şübhe götürmez bir neticesidir Allâhü a'lem Böyle kuvvetli ve kudretli büyük bir Sedd ’in "Dîn - i Tevhîd seddi' nin " yıkılmasından so nra onun devâmı olarak onun yerini alan ve bu gün Orta Doğu’da dünyânın bir denge unsuru olan Türkiye Cumhûriyeti Devleti 'nin de aynı "Sedd" in küçük bir devâmı olduğu husûsu, şübhe götürmez bir hakîkatdir Hernekadar , ikiyüz yıla yakın bir zamandan beri, çağdaş medeniyet seviyesine çıkacağız inancı ile, İslâm esâslarına ters düşen batının beşerî sistemleri ni benimsey erek , ilâhî bir dayanağı olmayan demokrasi, özgürlük, lâiklik, hoşgörü ve sosyalizm gibi felsefeler ile kendimize göre bir takım kânûnlar yapmak sûretiyle zamânın îcâblarına göre halkı idâre ediyoruz zannına kapılıp maddî ve ma'nevî bir kuvvet ve kudret kaynağımız olan Allâhü Teâlâ’nın 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 18 kânunlarını ve İslâm dini esâslarını terk ederek Batı uygarlığına uygun inkilaplar yapmış - şirkle idâre edilen - bir devlet, olmamıza rağmen; َ ن و ُ ح ِ ل ْ ص ُ م ا َ ه ُل ْ ه َا َ و ٍ م ْ ل ُظ ِ ب ى َ ر ُ ق ْل ا َ ك ِ ل ْ ه ُ ي ِ ل َ ك �ب َ ر َ ن ا َ ك ا َ م َ و "Senin Rabb'in - ehâlîsi (birbirini) ıslâh edib dururken de - o memleketleri sırf şirk ve küfür yüzünden (veyâ bir kısım zulümler nedeni ile) (hemen) helâk edecek değil ya" 28 âyet - i kerime’sinde ifâde buyurulduğu üzere; - Allâhü Teâlâ'nın, rahmetinin ve hık metinin bir eseri olarak, Tevhîd Dîni İslâm’a yönelip tevbe etmeleri için mühlet verdiği bir toplumu şirk ve küfür yüzünden veyâ yaptıkları zulümler nedeni ile hemen helâk etmeyeceği esâsına binâen - , hâlen ayakta kalabiliyor isek, bu mühlet , - Allâh korusun, Tevhîd Dîni İslâm’a yönelip ona teslim olmadığımızın cezâsı olarak bir helâke uğr adığımız zaman, kendi amelimize kendimizin şâhid olup bir i’tiraz hakkımızın kalmaması için - Allâhü Teâlâ’nın bizlere olan sonsuz rahmetinin ve hıkmetinin bir neticesidir Bunun için, ِ م ْ ل � ظ لا َ ع َ م َ ى ق ْ ب َ ي لآ َ و ِ ر ْ ف ُ ك ْل ا َ ع َ م َ ى ق ْ ب َ ي ُ ك ْ ل ُ م ْل َا "Mülk, küf ile, şirk ile berâber devam eder , (fakat) zulm ile (fitne, fesâd, terör, anarşi, fuhuş, yolsuzluk, gibi ahlâksızlıklar ile; tefrika ve ihtilâf gibi çeşitli görüş ve yorumlar ile) berâber devam etmez" 29 denilmişdir Bu bakımdan A llâ hü Teâlâ'nın, rahmetinin ve hıkmetinin bir eseri olarak, bizlere tanıdığı bu mühleti , hiç b ir zaman hatırımızdan çıkarmayarak ve unutmayarak O’nun emir ve nehiylerini yerine getirmeye çalışmamız lâzımdır 28 - Hûd, 117 Kur'ân - ı Hakîm ve Meâl - i Kerîm, C 1 ss 343 Hasan Basri Çantay 29 - Kur'ân - ı Hakîm ve Meâl - i Kerîm,C 1 ss 343 Hasan Basri Çantay 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 19 Çünkü bu gün böyle bir devletin yıkılmasına ça lışıp vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı, birlik ve berâberliğimizi yok etmeye çalışan iç ve dış düşmanlar, aç kalmış kurtlar gibi saldırmanın yollarını her an arayıp durmaktadırlar Böyle bir hâlin vukûu ise, akla hayâle gelmedik felâketlerin meydana ge lmesi demek olacağından bu duruma sebeb olanlar, yukarıdaki âyet - i kerîme'de işâret edildiği gibi, "Eyvâh bizlere, doğrusu biz bunun böyle olacağını düşünmemiştik Biz böyle yapmakla kendimize yazık ettik, hem kendimizin hem de dünyânın huzûrunu kaçırdık, istediğimiz çıkarlarımızı elde edemedik" , diyerek pişman olacaklardır ama , iş işten geçmiş ola caktır Allâhü a'lem  8 - Buraya kadar anlatılan esâslara binâen, Allâhü a’lem, Müslüman Türk’lerin inkırâzı, Dîn - i Tevhîd Seddi’nin yıkılmasını ve Ye’cûc ve Me’cûc denilen fitne ve fesad topluluğunun yer yüzünü isti’lâ’ etmesini ifâde eder Bu nun için özümüzde bulunan Tevhîd inancı ve ruhu’ nun üzerindeki küfür, şirk, nifak ve fesâd küllerini yok edip atacak ve İ’lâ - i kelimetü’llâh’ı : İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni, şânına lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcıya ihtiyacımız vardır Diyeceksiniz ki bu günkü gençliğimizin ve Müslümanım diyen halkımızın içinde bu yüksek rûha ve inanca sâhip çıkacak kaç insanımız var? Şunu hiç bir zaman unutmayalım ki asırlar ca Ye’cûc ve Me’cûc gibi fitne ve fesat toplumlarına karşı Zü’l - Karneyn tarafından dünyanın bir denge unsuru olarak delinmesi, aşılması, yıkılması mümkün olmayan demir kitleleri gibi salâbetli ( kuvvetli kudretli ) unsurlarına erimiş bakır gibi akıtılan îmân cevherine sâhip Dîn - i Tevhîd Seddi ’nin îmân âbidesi kahraman ecdadımızın, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışından sonra, onun bir devamı olan 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 20 Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Müslüman mensubları olarak “Ben Müslüman bir Türküm” diyen bu günkü gençliğin ve hal kın, özlerindeki ( inançlarındaki , kalblerindeki ) Tevhîd inancı ve ruhu , yok olmuş değildir Bunun için ü zerlerindeki küfür, şirk, nifak ve fesad küllerini yok edip atacak ve İ’lâ - i kelimetü’llâh’ı : İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni, şânına lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcıya ihtiyacı mız vardır  9 - Demokrasi, lâiklik, özgürlük, sınırsız hoşgörü, ılımlı islâmiyet demokratik islâmiyet gibi batının kokuşmuş felsefî sistemlerini terk ederek Tevhîd dîni İslâm ’ın esâslarına gönül verip Ortadoğu Projesinin mel’un emellerini boşa çıkarmaya çalışacağımız yerde, Cenâb - ı Hakk’a cehil isnâd ederek “Bu zamanda şeriat esâslarına göre amel etmek mümkün değildir Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için demokrasîden, lâiklikden, özgürlükden, ılımlı islâmiyet demokratik anlayışından aslâ vaz geç e meyiz” dersek, o zaman da hâlimiz, Musâ aleyhi’s - selâm ile İblîs’in şu kıssasına benzer: “Bir gün, Mûsa aleyhi’s - selâm ile buluşan İblîs, konuşma esnâsında “Yâ Mûsâ, Rabb’ine duâ etsen de beni de afv ve mağfiret etse” demiş, O da böyle bir isteğin kabulü için Allâhü Teâlâ’ya duâ edince, Allâhü Teâlâ da, “Âdem e secde etsin de afv ve mağfiret edeyim” deyince, “Yooo Ben O’na secde etmem, Çünkü beni ateşden halk etdi, O’nu toprakdan Onun için ben ondan hayırlıyım, bunun için de R abb’imin bu emrini yerine getir mem mümkün değildir” diyerek şirkinden ve küfründen b ir an dahî vaz geçmiyeceğini bir kere daha ifâde edip ortaya koymuşdur  10 - Müslüman olan bizler , İslâm Dîni’nin her türlü hakk ve gerçeklerini bidiğimiz halde ; Allâhü Teâlâ’nın “Benim de 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 21 düşmanım, sizin de dümanınız olanları dost edinip başınızın üzerine geçirmeyin (âdetlerini benimsemeyin) ”, “Siz ne kadar onların arzularını yerine getirmeye çalırşanız çalışın - onların milletinden, dîninden oluncaya kadar - aslâ sizden memnun olmazlar”, “Eğ er onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele geçirir size istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda vermeyip) hepinizin düşmanları olacaklar” gibi uyarılarını da b i ldiğimiz halde, ölüm döşeğindeki Ebû Tâlib gibi, bir takım korku ve endişelerin içine dalarak , t ü m batı ülkelerinin İslâm Dîni’ne ve onun mensubları olan Müslüman’lara, bi’l - hâsa Müslüman Türk’lere karşı olan düşmanlıklarını ittifak hâlinde ortaya koyup sergilerken, olanca güçleri ve hileleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırmaya çalışırken, biz, hâlâ ABD bize ne der , AB bize ne der, AB k riterlerine uyma zsak , batı uy garlığını elde edemezsek , çağdaş medeniyet seviyesine çıkamazsak hâlimiz ne olur gibi bir takım boş , seviyesiz fikir ve inaçlardan kendimizi kurtararak Yüce Rabb’imize yönelip O’nun emir ve nehiylerine kayıtsız şartsız tesl îm ol mazsak , o zaman da hâlimiz, Ebû Tâlib’in şu hâline benzer Kurayş kavminin reisi ve Hazreti Muhammed aleyhi’s - selâm ’ın amc ası Ebû Tâlib , ölüm döşeğinde, Kurayş ileri gelenlerine bir takım vasiyetler de bulunurken, bir taraftan “ Ben bilirim ki Muhammed aleyhi's - selâm , yalan söylemez Bâtıl söz O'ndan sâdır olmaz Eğer Kurayş kadınları beni ayıplamasalar O'na tâbi' olurum ” diyor, diğer taraftan da Rasûlü’llâh aleyhi’s - selâm ’ın "Ey babam yerinde olan amcam Bir kerre lisânın ile şehâdet getir de âhiretde sana şefâat edebileyim" teklîfine karşı , “ Ebû Tâlib ölüm korkusundan Müslümân oldu, demeyeceklerini bilmiş olsa idim arzû ve isteğ ini yerine getirirdim” diyerek Allâhü Teâlâ’ya ve Rasûlüne karşı teslîmiyyetini ifâde edememiştir  11 - - K ırk - elli yıldan beri bâzı din adamı geçinen kimselerin, bilerek veyâ bilmeyerek, kiliselerde, papazların günah çıkartıp cennetlik yaptıkları Hristiyanlar gibi , “Bir mürşide, bir şeyhe intisab 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 22 etmezsen cennete giremezsin” inancını yaymaya çalışarak bir takım menfaatler elde etmeye çalışan mürşid, şeyh, hoca, önder ve lider nâmı altındaki kimselerin, Müslümân’ları cemaat cemaat, gurup gurup, ekol ekol ayırıp tefrikaya ve ihtilâfa sürükledikleri konusunda, birlik ve berâberliğimizi tahrip edip tehdîd eden çalışmalar ını , etkisiz bir hâle getirmeye çalışmalıyız B unların ıslâhı ise , ancak, dînî otorite sâhibi Din İşleri Yüksek Kurulu’nun ve Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin seferber olup Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarını anlatmaları; bunun dışındaki cemâat ve gurupların bid’at veyâ şirk veyâ küfr veyâ nifâk veyâ tefrî ka içinde olduklarını anlat maları ile mümkündür Kırkbeş seneyi aşkın bir zamandan beri, İslâm ve Müslüman düşmanı İngiliz Edmond’ların ın fikir ve tavsıyelerini çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için benimseyip uygun bulan; İlim yatağı Afkanistan’ın ve Mısır’ın bu günkü hâl e gelmesine sebeb olan , Muhammed Abduh ve Cemâleddin Efkânî gibilerin fikirlerini benimseyerek Ehl - i sünnet ve’l - cemâat yolun d a n ayrılan yenilikçi ve telfikçi din adamlarını n , bu şekildeki inanç ve çalışmaların ın hatalı olduğunu anlatarak bu hatalarından vaz geçme ortamını hazırlamalıyız Bu konuda, Merhûm ve mağfur Ahmed Davudoğlu ’nun , “Dîni Tâmir Davâsında DİN TAHRİPÇİLERi” ismli kitabının önsözünde yakındığı şu sözleri, güzel bir kanıttır “Reformcuların (yenilikçilerin) serâpâ hatâlı bir yo l tuttuklarını İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde öğretim üyesi bulunduğum yıllar boyunca talebelerime anlatmağa çalıştım Maatteessüf öyle görülüyor ki muvaffak olamamışım Çünkü bugün talebelerimden ba’zılarının hâlâ bu müflis nazariye peşinde oldukları nı üzülerek işitiyor ve görüyorum”  12 - Kayseri İmam - Hatip okulu müdürü olduğum yılların 1963 yılı Nisan ayında, o zamanın akıl ve îmân fukarası Millî Güvenlik 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 23 Kurulu Genel Sekreteri Org Refet Ülgenalp, Kayseri İmam - Hatip Okulu’nda vermiş olduğu “Yeşil tehlike, Kızıl tehlike” konulu konferansında, Yeşil tehlikenin Kızıl tehlikeden daha tehlikeli olduğunu anlattıktan sonra müdür odasına gelince bir kaymakamın bir sorusu üzerine , “Bu Müslümân’ları kendi hâline bırakırsanız birlik ve berâberliklerini koruyup bu memleketde Şerîat i’lân ederler Bunu önlemek için din adamlarını me’mur yapıp istediğiniz gibi yöneteceksiniz Müslüman’ları da muhtelif isim ve guruplar altında bölüp birlik ve berâberlik içinde hareket etmelerini önleyeceksiniz ” diyerek bu g ünkü tehlikelerin temelini, be nim masamın başında atışının tek şâhidiyim Bu suretle de , o günden sonra, Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarının dışında hiçbir cemaatin, hiçbir tarîkatin bulunmadığı Kayseri’de ve Türkiye’nin muh telif yerlerinde, Mit’in de yardımı ile, Ehl - i sünnet ve’l - cemâat esâslarına dayanmayan bir takım uydurma tarîkatlerin ve cemâatlerin türemesinin öncülüğünü yaparak İslâ m’ın en büyük düşmanı olan tefrî kanın önünü açmıştı ki o zamandan beri meydana gelen guruplaşmaların ve tefrikanın temelinde , bu mel’un karar yatar  Sayın Cumhurbaşkanım Rahmân ve Rahîm olan Yüce Rabb’ imizin afv ve mağfireti sonsu z dur B izler , kendimize gelerek top yekün ًة � ف ا َ ك ِ م ْ ل ِّ س لا ِ فِ او ُل ُ خ ْ د ا او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َا ا َي ص ِ ن ا َط ْ ي � ش لا ِ ت ا َ و ُط ُ خ او ُع ِ ب �ت َ ت لآ َ و ط ُه � ن ِ إ ٌ ين ِ ب ُ م ٌّ و ُ د َ ع ْ م ُ ك َل “Ey îmân edenler, hep birden silm’e (sulh’a ve İslâm’a, İslâm birlik ve berâberliğine) girin, (kâmil olgun birer Müslümân olun) Şeytan’ın adımları ardına düşmeyin, (insanları yoldan çıkaran küfür ve dalâlet ehlinin ve Deccâl’lerin sözlerine ve fiillerine uymayın) Çünkü o, sizin ap - açık bir düşmanınızdır” 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 24 â yet - i kerîme’sinde ifâde buyurduğu Silm ’e girme emr - i ilâhî ’ sini yerine getirmeye çalışır sak, elbette ki şu âyet - ik erîme’de ve benzerlerinde ifâde buyurulan müjdeye lâyık olmamamız mümkün değildir Çünkü Allâhü Teâlâ, ( ٌ م يِ ح َ ر ٌ ف ُ ؤ َ ر َل ِ س � ا نلاِ ب َ لله ا � ن ِ إ : Allâh, insanlar hakkında Raûf ve Rahîm'dir” 30 â yet - i kerîme’sine göre, kulları hakkında Raûf ve Rahîm 'dir ْ م ِ ه ِ س ُ ف ْ ن َا َ ى ل َ ع او ُف َ ر ْ س َا َ ن يِ ذ � ل ا َ ي ِ د ا َب ِ ع ا َي ْ ل ُق ِ لله ا ِ ة َ ْ حْ َ ر ْ ن ِ م او ُط َن ْ ق َ ت لآ ط ُ ر ِ ف ْ غ َ ي َ لله ا � ن ِ إ ً ا ع يِ َ جَ َ ب و ُن � ذ لا ط ُ م يِ ح � ر لا ُ ر و ُ ف َغ ْل ا َ و ُ ه ُه � ن ِ إ “ (Yâ Muhammed, tarafımdan onlara) de ki: Ey nefislerine karşı aşırı giden (günahkâr) kullarım Allâh’ın rahmetinden ümid kesmeyin (Eğer şirk’den sakınır ve günahlarınıza tevbe ederseniz) Allâh bütün günahlarınızı bağışlar Çünkü O, Ğafûr ve Rahîm’dir, (çok bağışlayıcı ve çok esirgeyicidir) ” 31 Ammâ , yukarıda ifâde buyurulan silm ’e girme emrini yer ine getirmeye çalışmazsak ve 15 - Temmuz - 2016 kalkışmasındaki eşi görülmemiş felâketden kurtardıktan sonra bizlere lütfettiği barış, sulh, sükûn mühleti ni , nankörlük edip büyük bir gaflet içerisinde gereği gibi değerlendirme zsek , ُ م ُ ك َي ِ ت ْا َي ْ ن َأ ِ ل ْ ب َ ق ْ ن ِ م ُه َل او ُ م ِ ل ْ س َا َ و ْ م ُ ك ِّب َ ر لى ِ إ او ُب يِ ن َا َ و َ ن و ُ ر َ ص ْ ن ُ ي لآ �ُ ثُ ُ ب ا َ ذ َ ع ْل ا “Size azâb gelib çatmadan Rabb’inize dönün O’na (kayıtsız şartsız) teslim olun, (emir ve nehiylerini yerine getirin) Sonra size yardım edilmez” 32 َ لا ْ م ُت ْ ن َا َ و ًة َت ْ غ َ ب ُ ب ا َ ذ َ ع ْل ا ُ م ُ ك َي ِ ت ْا َي ْ ن َأ ِ ل ْ ب َ ق ْ ن ِ م ْ م ُ ك ِّب َ ر ْ ن ِ م ْ م ُ ك ْ ي َل ِ إ َ ل ِ ز ْن ُا ا َ م َ ن َ س ْ ح َا او ُ ع ِ ب � ت ا َ و َ ن و ُ ر ُ ع ْ ش َت “Ansızın ve hiç farkına varmadığınız bir sırada, size azâb gelmezden önce Rabb’inizden size indirilen (ni’metler) in en 30 - Hacc, 65 31 - Zümer, 53 32 - Zümer, 54 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 25 güzeli (olan Kur’ân - ı Kerîm’e ve peygamberlerin en hayırlısı olan Hazreti Muammed aleyhi’s - selâm ) a uyun” 33 â yet - i kerîme’lerinde ifâde buyurulan uyarılara kulak vermezsek , o zaman da , Sûriye, Mısır, Irak ve Afkânistan’da olduğu gibi şu âyet - i kerîme ve benzerlerinde ifâde buyurulan kötü âkıbetler ile karşı kaşıya kalmamız kaçınılmaz bir netîce olur َ و ُ ه ْ ل ُق ا ًب ا َ ذ َ ع ْ م ُ ك ْ ي َل َ ع َ ث َ ع ْ ب َ ي ن َأ ى َل َ ع ُ ر ِ د ا َ ق ْل ا ِ م ْ ن ْ م ُ ك ِ ل ُ ج ْ ر َأ ِ ت َْ تَ ن ِ م ْ و َأ ْ م ُ ك ِ ق ْ و َ ف ْ و َأ م ُ ك َ ض ْ ع َ ب َ ق يِ ذ ُي َ و ًا ع َي ِ ش ْ م ُ ك َ س ِ ب ْ ل َ ي ٍ ض ْ ع َ ب َ س ْ أ َب ط ُ ا ْ ن ْ م ُ ه � ل َ ع َل ِ ت ا َي لآ ا ُ ف ِّ ر َ ص ُن َ ف ْ ي َ ك ْ ر ُظ َ ن و ُ ه َ ق ْ ف َ ي “De ki: O (Allâh), size üstünüzden (fırtına, şimşek,tufan, sayha gibi) , yâhud ayaklarınızın altından (kuraklık, zelzele, kıtal gibi) zorlu bir azâb göndermeye veyâ sizi bir birinize katıp kiminizden kiminin hıncını tatdırmaya kâdirdir Bak, âyetleri, onlar iyice anlasınlar diye, nasıl türlü türlü açıklıyoruz” 34 Câbir radıye’llâhü anh, bu âyet - i kerîme’nin nâzil oluşunu şöyle rivâyet etmektedir: “ ( ْ م ُ ك ِ ق ْ و َ ف ْ ن ِ م ا ًب ا َ ذ َ ع ْ م ُ ك ْ ي َل َ ع َ ث َ ع ْ ب َ ي نَأ ى َل َ ع ُ ر ِ د ا َ ق ْل ا َ و ُ ه ْ ل ُق : - Yâ M uhammed - de ki: Allâh size üstünüzden bir azâb göndermeye kâdirdir) âyeti nâzil olunca, Rasûlü’llâh aleyhi’s - selâm ( عَأ َ ك ِ ه ْ ج َ و ِ ب ُذ ُ و : Yâ Rabb, Senin zatına sığınırım) dedi ( ْ م ُ ك ِ ل ُ ج ْ ر َأ ِ ت َْ تَ ن ِ م ْ و َأ : Yâh ud ayaklarınızın altından bir azâb göndermeye kâdirdir) kısmı nâzil olunca ( َ ك ِ ه ْ ج َ و ِ ب ُذ ُ و عَأ : Yâ Rabb, Senin zatına sığınırım) dedi ( ْ و َأ م ُ ك َ ض ْ ع َ ب َ ق يِ ذ ُي َ و ًا ع َي ِ ش ْ م ُ ك َ س ِ ب ْ ل َ ي ٍ ض ْ ع َ ب َ س ْ أ َب ط : Yâhud sizi birbirinize katıp kiminizden kiminin hıncını tatdırmaya kâdirdir), 33 - Zümer, 55 34 - En’âm, 65 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 26 (Allâh’dan başka velîler, dostlar, kurtarıcılar ve hâmîler arayarak onların peşinde gidenleri birbirine vurdurmak suretiyle azâbını tattırmaya muktedirdir) kısmı nâzil olunca da, ( ُ ر َ س ْي َأ َا ذ َ ه ْ و َأ ُ ن َ و ْ ه َأ َا ذ َ ه : Bu hafîfdir, yâhud kolaydır) buyurdu” Bu âyet - i kerîme’nin tefsirinde, değerli muhaddis Kâmil Miras merhum şöyle diyor: “Âyet - i kerime’de üstden gönderileceği bildirilen azâb, Lût kavmi ’ nin, Ashâb - ı Fîl ’in başına taş yağdırılması, Nûh kavm i ’ nin su tûfânına tutularak helâk edilmesi nev’inden azâblardır Altdan gelen azâb da Kârûn ’un yere batırılması ile, Âl - i Fir’avn ’in suda boğulması ile helâk olmaları gibi” “Ba’zı âlimler de yukarıdan gelecek azâbı sultanlarla, pâdişahlarla ve iş başındaki büyük devlet adamlarının zulümleri ile; aşağıdan gönderilecek azâbı da ayak takımının çapulculukları ile tefsir etmişlerdir” “Gerek rüesanın zulmü , gerek ayak takımının toplum nizâmını bozacak bir hâle gelmesi, bir milletin harâb olmasını mûcib olan en büyük azâb ve felâkettir Bu azâb, doğrudan doğruya Allâh tarafından gönderildiği için Hadîs’de bildirildiği üzere Peygamberimiz bu azâbdan Allâh’a sığınmışdır” “Âyet - i kerîme’nin ikinci kısmında ise, bir milletin muhtelif ve birbirine zıd ictimâî fırkalarının büyük bir ihtiras ve ihtilâf ile meydana getirdikleri kargaşalık ve anarşiyi mûcib büyük bir âfet ve bir azâb - ı ilâhî’dir , deniliyor Dînimiz, hakka, adâlete ermek için, âmme işlerinde milletin refâh ve saâdeti için vukû’ bulan ic tihâd ve ihtilâfı ( geniş mikyasda bir rahmet ) diye tavsif ettiği halde, bu mukaddes millî gâyelerden kör bir ihtirâs ile hâsıl olan ayrılığı ve birbirlerine saldırışı , büyük bir âfet ve mahv - ü helâkı mûcib bir azâb olarak tavsif etmişdir Bu azâb, kulların biribirlerine saldırmaları ile vücûde geldiği için Peyamber Efendimiz bu husûsda: Allâh’ın semâvî ve arzî âfetlerinden ehvendir , buyurmuştur” 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 27 Evet, Sûriye, Irak, Mısır , Libya, Afkanistan ve diğer İslâm memleketlerinde olduğu gibi, bu mukaddes ve millî gâyeleri terk ederek kör bir ihtirâs ile hâsıl olan fitne, fesâd, ana r şi, tefrika 35 ve birbirlerine saldırış, - Hadîs - i şerîf’de belirtildiği gibi - böyle büyük bir âfet , mahv - ü helâkı mûcib kolay ve hafif bir azâb olursa, acebâ âhiretdeki azâb nasıl ol ur? Böyle bir toplum içinde bulunan suçsuz kimselerin hâli hakkında da, bir hadîs - i şerîf ’de, şöyle buyurulmuştur: ْ ل ا َ ب ا َ ص َا ًا با َ ذ َ ع ٍ م ْ و َ ق ِ ب َ لى َا ع َت ُ لله ا َ ل َ ز ْ ن َا ا َ ذ إ َ ى ل َ ع ا ُ و ثِ ع ُب �ُ ثُ ْ م ِ ه يِ ف َ ن ا َ ك ْ ن َ م ُ ب ا َ ذ َ ع ْ م ِ ِ لَ َا م ْ ع َا "Allâhü Teâlâ bir topluma azâb gönderince, o toplumun içinde bulunan (iyi kötü) her ferde isâbet eder Sonra (âhiretde) herkes amellerine göre haşr olunur" 36    N E T Î C E 15 - Temmuz - 2016 Cum ’ a gecesi eşi görülmemiş bir kalkışma nın yapılmasın dan sonra Cenâb - ı Hakk’ın , yeni bir imtihân - ı ilâhî için, Müslüman Türk milletine l ütfettiği barış , sulh ve sükûn mühleti ni , aklımızı ve îmânımızı kullanarak değerlendirip Yüce Rabb’imizin emir ve nehiylerini kayıtsız şar tsız yerine getirmeye çalışıp şu âyet - i kerîm e’de belirtilen şîa şîa, öbek öbe k, fırka fırka , gurup gurup olmakdan şiddetle kaçınarak değerlendirmeliyiz ُ و ق � ر َ ف َ ن يِ ذ � ل ا َ ن ِ م ًا ع َي ِ ش او ُن ا َ ك َ و ْ م ُ ه َ ن ي ِ د ا ط َ ن و ُ ح ِ ر َف ْ م ِ ه ْي َ د َل ا َ ِ بِ ٍ ب ْ ز ِ ح � ل ُ ك " (O müşrikler) ki onlar, dinlerini darma dağınık etmişler, fırka fırka olmuşlardır (Bunlardan) her zümre, kendi yanında 35 - Fitne: İbn - i Ömer radıye’llâhü anhümâ ’ya göre, Müslümanların kendi aralarındaki ihtilâflar değil, şirk ma’nâsınadır ki İbn - i Abbâs, Ebu’l - Âliye, Mücâhid, Hasan Basri, Katâde, Rabi’ Mukâtil, İbn - i Hayyân, Süddî ve Zeyd ibn - i Eslem de aynı görüştedir S B M Tecrîd - i Sarîh Tercemesi,C 11 ss 109 Kâmil Miras 36 - Riyâzü's - sâlihîn, C 3 ss 337 (1862 nolu ha dîs - i şerîf) S B M Tecrîd - i Sarîh Tercemesi,C 12 ss 301 (2119 nolu hadîs - i şerîf) Kâmil Miras 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 28 olanla böbürlenicidir (Kendi yanındaki ile böbürlenmekde, kendilerindekine güvenmektedir Her fırka ve her cemâat, kendi mezhebini doğru zannı ile, s ülûk etmiş olduğu mesleki ile ferahlanırlar; hattâ her fırka kendi i'tikâdını doğru zannı ile iftihâr eder, ferahlanır) 37 Bu konularda araştırma yapan meslekdaşlarımızdan birisi, güzel bir noktaya işâret ederek şöyle diyor: “ İçinde bulunduğumu z şu zamanda çeşitli İslâmî cemâatler ile görüşüp teâtî - i efkâr’da ( fikir alış - verişinde ) bulunduk Onlardan her bir cemâat - Bizim hocamız İslâm’a daha fazla insan yetiştirmişdir Bunun için zamânın müceddidi veyâ mehdî’si varsa o da bizim hocamızdır, başk a bir kimse olamaz” diyor ve böylece çeşitli fikirler ve birbirine zıd iddiâlar ortaya çıkarak tefrîka meydana geliyor ” 38 “ İslâmda halîfe ta’yin etmenin büyük hıkmetlerinden biri de, Müslümân’ları bir araya getirip birleştirmekdir Bunun için bir z amanda iki halîfe ta’yin edilmesi câiz değildir ” 39 Ayni konuya işâretle büyük âlim ve müfessir Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da şöyle diyor: "Onlar, dinlerini ayırdılar da şîa şîa, öbek öbek oldular Sakın böyle olarak açık ve gizli bir şirk yoluna sapmayın Çünkü onlar, umûmî fıtratı kavrayacak, açık bir rûh ve geniş bir hakk vicdânı ile hareket etmeyip her biri kendi husûsiyyetine, kendi çıkarına, dar kafasıyle kendi kuruntusuna göre bir hevâ ile dînini ayırıp ayrı bir başbuğ arkasına düşer ek şîa şîa, fırka fırka olmuşlardır - Her bölük kendininkine güvenmektedir - Fıtratdan ayrılıp taassûb ile hakkı gözetmemektedir" 40 37 - Rûm Sûresi âyet 32 Hak Dîni Kur'ân Dili Türkce Tefsir, C 6 ss 3225 Elmalılı M Hamdi Yazır Hulâsatü'l - Beyân fî Tefsîri'l - Kur'ân, C 11 ss 42 77 Mehmed Vehbi 38 - Günümüz Mes’elelerine Fetvâ’lar, C 2 ss 251 Halil Günenç 39 - Aynı eser, C 2 ss 207 Halil Günenç 40 - Hak Dîni Kur'ân Dili Türkçe Tefsir, C 6 ss 3825 Elmalılı Muhammed HamdiYazır 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 29 Bu âyet - i kerîme’lerin sırrı, târih boyunca her zaman vukû’ bulmuşdur Çünkü yıkılıp yok olan devlet ve hukûmetleri n yıkılıp yok olmasına yegâne sebeb, o milletin ve o toplumun ileri gelenleri arasında meydana gelen fikir, görüş, inanç ve düşünce ayrılıkları olmuşdur Bu bakımdan içinde bulunduğumuz şu toplumun ileri gelenleri, bu târihî hakîkatlerden ibret almalı, Cen âb - ı Hakk’ın îkâzına ( uyarısına ) kulak vermeli, iş işden geçmeden her türlü fikir, görüş, inanç ve düşünc e ayrılıklarından vaz geçerek tek bir “Tev hîd ” inancı etrâfında toplanmalıyız Çünkü T evhîd - i kulûb ve T evhîd - i ef’âl (ya’nî kalb’lerin tek bir m a’bûd’a inanıp O’nun etrâfında toplanması ve o ma’bûd’un râzı olacağı fiilleri yapmaya çalışması), yüce İslâm Dîni’nin en mühim rukünlerinden ( farzlarından ) biridir    Mühim bir hatırlatma İslâmî bir idârede, İslâmî esâslara göre yapılan “ fî sebîli’llâh bir cihâd ’da, ( Allâh rızâsı için Allâh yolunda yapılan bir mücâdele ve mücâhede’de )”, İslâm’ı teklîf ve teblîğ edip hakk ve bâtılı belirtdikden, İslâm’ın ve Müslümân’ların gâlibiyyet ve hâkimiyyeti tehakkuk etdikden sonra, bir kimseyi zorla İsl âm Dîni’ne girmeye zorlama yokdur Ancak yapılan bir muâhede ve andlaşma netîcesinde kendi inanç ve ibâdetlerinde serbest bırakılıp icbâr edilmezler ve her türlü hakları - devlet tarafından - koruma altına alınır Bunun için İslâm’da, “ fî sebîli’llâh” bir mücâdele ve mücâhedenin gâyesi, maddî ve ma’nevî değerlerimizi tehdîd eden düşmanlardan intikam almak, adam öldürmek, dinlerini ve inançlarını değiştirip zorla İslâm Dîni’ne girmelerini te’mîn etmek değil, karşımızdaki hasmımızı mağlûb etmek sûretiyle bize karşı olan kuvvet ve kudretini yok etmek, üzerimizdeki baskısını kaldırmak, - Demokrasî’nin şemsiyyesi altında değil , İslâm’ın 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 30 şemsiyyesi altında - kendi din ve inançlarında serbest bırakıp Hakk’ın hukmünü geçerli kılmak, İslâm’ın ve Müslümân’ların idârî ve hukûkî otoritesi altında toplumun içindeki huzûr ve refâhı sağlamakdır İşte asıl “i’lâ - i kelimetü’llâh: İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni şânına lâyık bir şekilde yüceltip yayma ” , budur Bunun için milyonların tepkisini ifâde eden Yenikapı Mitingi ’nin ismi , “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” değil; “İslâm ve Şehitler Mitingi” olarak isimlendirilmiş olsaydı daha isâbeti li bir isim olmuş olurdu Çünkü, Cenâb - ı Hakk, Kur’ân - ı Kerîm’inde şöyle buyurmaktadır: � ْ س ِ لإ ْا ِ لله ا َ د ْ ن ِ ع َ ن ي ِّ د لا � ن ِ إ ُ م فق "Hak dîn, (insanları dünyevî ve uhrevî mutluluğa erdiren gerçek düzen, gerçek sistem, gerçek rejim, gerçek inanış) , Allâh ındinde (ancak) İslâm'dır" 41 ًا ني ِ د َ م � ْ س ِ لإ ْا ُ م ُ ك َل ُ ت يِ ض َ ر َ و ِ تى َ م ْ ع ِ ن ْ م ُ ك ْ ي َل َ ع ُ ت ْ م َ م ْت َا َ و ْ م ُ ك َن ي ِ د ْ م ُ ك َل ُ ت ْ ل َ م ْ ك َا َ م ْ و َ ي ْل َا "Bu gün sizin dîninizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki ni'metimi tamamladım ve size dîn olarak İslâm'ı beğenip seçtim, ondan (ve onun îcâblarını yerine getirenlerden) râzı oldum" 42 ُه ْ ن ِ م َ ل َب ْ ق ُ ي ْ ن َل َ ف ًا ني ِ د ِ م � ْ س ِ لإ ْا َ ر ْ ي َ غ ِ غ َت ْ ب َ ي ْ ن َ م َ و ج َ ن يِ ر ِ س َا ْلخ ا َ ن ِ م ِ ة َ ر ِ خ لآ ْا ِ فِ َ و ُ ه َ و "Kim İslâm'dan başka bir dîn ararsa (İslâm dışı fikir, görüş, yorum, sistem, düzen, rejim ve inanış şekillerine uyarsa) ondan (bu dîn, İslâm dışı bu fikir, görüş, yorum, sistem, düzen, rejim ve inanış şekilleri) aslâ kabûl olunmaz ve o, âhiretde de en büyük zarara uğrayanlardandır" 43 ْ ل اِ ب ُه َل و ُ س َ ر َ ل َ س ْ ر َأ ي ِ ذ � ل ا َ و ُ ه ه ُ ِّ ق َْ لْ ا ِ ن يِ د َ و ى َ د ُ ه َ ر ِ ه ْظ ُي ِ ل َه ِ ر َ ك ْ و َل َ و ِ ه ِّ ل ُ ك ِ ن ي ِّ د لا ى َل َ ع َ ن و ُ ك ِ ر ْ ش ُ م ْل ا ع 41 - Âl - i İmrân 19 42 - Mâide, 3 43 - Âl - i İmrân, 85 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 31 “Müşriklerin hoşuna gitmese de O, dînini (İslâm dînini) diğer bütün dinlerden (sistemlerden) üstün kılmak için peygamberini hidâyetle (Tevhîd ve Kur’ân ile) ve hakk dîn ile (İslâm dini ile) gönderendir” 44 َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َأ ا َي ْ ن ِ إ او ُن َ م آ ْ ن َ ت ْ ن َ ي َه � ل لا او ُ ر ُ ص َ ث ُ ي َ و ْ م ُ ك ْ ر ُ ص ْ م ُ ك َ م ا َ د ْق َأ ْ ت ِّب “Ey îmân edenler, siz Allâh (ın dînine) yardım ederseniz, O da size (her zaman ve her yerde) yardım eder ve ayaklarınızı sâbit kılar (mücâdelenizde size sebât verir) ” 45  ِ إ او ُن َ م آ َ ن يِ ذ � ل ا ا َ ه � ي َأ اِ ي ْ ن ُ و ق �ت َ ت ا ْ ل َ ع َْ يَ َه ّل لا َ ل ْ ن َ ع ْ ر ِّ ف َ ك ُي َ و ًا نا َق ْ ر ُ ف ْ م ُ ك ْ م ُ ك ِ ت ا َئ ِّي َ س ْ م ُ ك ْ م ُ ك َل ْ ر ِ ف ْ غ َ ي َ و ط ِ م يِ ظ َ ع ْل ا ِ ل ْ ض َ ف ْل ا و ُذ ُه ّل لا َ و “Ey îmân edenler, eğer Allâh’dan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü (hakk ile bâtılı) ayırd edecek bir anlayış (bir ma’rifet ve nûr) verir, suçlarınızı örter ve sizi mağfiret eder Allâh, büyük lûtuf ve ihsân sâhibidir” 46 ْ َ نَ ُة َ ر ِ خ لآ ْا ُ ر ا� د لا َ ك ْ ل ِ ت ًا د ا َ س َف لآ َ و ِ ض ْ ر لآ ْا ِ فِ ًا ّ و ُل ُ ع َ ن و ُ د يِ ر ُي لآ َ ن يِ ذ � ل ِ ل َا ه ُل َ ع ط ُة َب ِ ق َا ع ْل ا َ و َ ين ِ ق �ت ُ م ْ ل ِ ل "İşte âhiret yurdu! Biz onu yer yüzünde büyüklük ve fesad arzûsuna düşmeyeceklere veririz (En güzel) âkıbet müttekî'lerin (takvâ sâhiblerinin) dir" 47 َ ى د ُْ لَ ا َ ع َب � ت ا ِ ن َ م َ ى ل َ ع ُ م � � س لا َ و “ (Dünyâda ve âhiretde) selâm (ve selâmet), doğruya (Hakk’a ve hakîkâte) tâbi’ olanlaradır” 48 A Celâleddin Karakılıç 05 - 08 - 2016 Cum’a 02 - Zi’l - kâde - 1437 44 - Saff, 9 45 - Muhammed, 7 46 - Enfâl, 29 47 - Kasas, 83 48 - Tâ Hâ, 47 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 32    Not: 1 Bu mektub, MNG Karko’nun Talas Şubesi’den 16 - 08 - 2016 Salı tarihli KT 453538 nolu gönde ri ile , Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyîb Erdoğan’a gönder ilmiş; aynı kargonun Ankara - Emek şubesi tarafından 17 - 08 - 2016 Çarşamba günü saat 10 26 da Beştepe Cumhurbaşkanlığı köşkü yetkililerinden KADİR SARIIŞ IK’a teslim edilmiştir    Not:2 Aşağıdaki iki kitapcık, 21 - Ekim - 2016 Cum’a günü Beştepe Millet Câmmii’nde Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyîb Erdoğan ile musâfaha yaparken “Bu iki kitapçığı size vermek istiyorum, kabul eder misiniz?” deyince, O da “Bana mı?” dedi Ben de “Evet” dedim O da “Kabultü” deyince kendisine verip müsafaha yaptım 1 - 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi (Sayın Cumhurbaşkanı Receb Tayyib Erdoğan’a bir mektup)  2 - İ’lâ - i kelimetü’llâh’ı (İslâm Dîni’ni ve Tevhîd akîdesi’ni) şânına lâyık bir şekilde yüceltip yaymaya çalışacak Ehl - i sünnet ve’l cemâat esâslarına bağlı îman ve ihlâs sâhibi bir kurtarıcıya ihtiyacımız var    15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 33 Sayın Org Hulûsi Akar T C Genel Kurmay Başkanı Ankara 20 - Mayıs - 2016 Sayın Generalim Kayseri Lisesi’nin 1950 me’zûnlarından A Celâleddin Karakılıç, “ Kayseri Lisesi’nin nûra koşan gençleri” nden Genel Kurmay Başkanımız Sayın Org Hulûsi Akar’ın ve O’nun şahsında Kahraman Türk Ordusu’nun tüm subay ve erlerinin Berât Kandili ’ni tebrik eder, dünyevî ve uhrevî hayırlı başarılar dile r, vatan ve milletimiz için hayırlara vesîle olmasını Cenâb - ı Hakk’dan niyaz eder Sayın Generalim Hiç şübheniz olmasın ki inşâallâh, Cenâb - ı Hakk sizi ve sizinle berâber olan tüm arkadaşlarınızı, dünyâda da âhiretde de mahcûb etmeyecektir Yeter ki özümüzdeki üzeri küllenmiş îmân âbidesi Müslümân Türk kimliğimizi (vasfımızı) yeniden körükleyerek yıkılmak üzere olan “Dîn - i Tevhîd Seddi’ni: Tevhîd Dîni’nin koruyucusu Müslüman Türk kudreti’ni” yeniden inşâ etmeye çalışalım 49 Kur’ân - ı Kerîm’in şu mealdeki âyet - i kerîme’leri ve benzerleri de, sizlere ışık tutacaktır “Ey îmân edenler, siz Allâh (ın dînine) yardım ederseniz, O da size (her zaman ve her yerde) yardım eder ve ayaklarınızı sâbit kılar (mücâdelenizde size sebât verir) ” 50 Allâh emrinde (hâkim ve) gâlib’dir Fakat insanların bir çoğu (bunu) bilmezler” 51 49 - “Ne mutlu Türküm diyene” ifâdesinde, özümüzdeki Müslüman kimliğimiz eksiktir Onun için bu cümlenin “Ne mutlu Müslüman Türküm diyene” olması, Allâhü Teâlâ’nın, Zü’l - Karneyn vâsıtası ile, asırlardan beri dünyanın bir denge unsuru olarak vasıflandırdığı Türk toplumuna lütfettiği şeref ve üstünlüğe daha uygundur Bu konu ile ilgili küçük bir kitapçık ektedir Taktir, sizlerindir 50 - Muhammed, 7 51 - Yûsüf, 21 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 34 Ey îmân edenler, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız (olanlar) ı dostlar edinmeyin, (âdetlerini benimseyip tuzaklarına düşmeyin)… ” “Eğer onlar size bir tırnak tuttururlarsa, (sizi ele geçirir size istediklerini yaptırırlarsa, sahte dostlukları size bir fayda vermeyip) hepinizin düşmanları olacaklar ve ellerini, dillerini kötülükle size uzatacaklar (size söğüp sayacaklar, sizi peri şan edip öldürmeye çalışacaklar) dır (Zâten) onlar, (ah bir dîninizden dönüp) kâfir olsanız (diye), temenni edib durmaktadırlar” 52 “Müşrik’ler sizinle nasıl top yekûn harb ederlerse siz de onlarla top yekûn harb edin Bilin ki Allâh, (fenâlıkdan) sakınanlar ile berâberdir” 53 “ (Ey Mü’min’ler), fitne (den eser) kalmayıncaya, din de (şunun bunun değil) yalnız Allâh’ın (dîni) oluncaya kadar onlarla savaşın (Eğer Müşrik’ler, şirk’den) vaz geçerlerse artık zâlimlerden başkasına bir husûmet yokdu r” 54 “Korkaklıkda ar, ileri gitmekde şeref ve ızzet vardır Kişi korkaklık ile kaderden kurtulamaz” Size ve değerli arkadaşlarınıza selâm, sevgi, saygı ve takdirlerimi arzeder dünyevî ve uhrevî sağlıklı hayırlı başarılar dilerim Not: Bu mektubumdaki konular ile eğer sizleri rahatsız etmiş isem şimdiden özür diler, hoş görünüzü ümit ederim Kimliğim (biyografim), internetteki sitemde vardır www ckarakilic com A Celâleddin Karakılıç Kiçiköy Ma h Altıntepe Cad Gonca Sokak No 16 Talas - Kayseri 0537 422 56 09 0537 422 56 09 52 - Mümtehıne, 1 - 2 53 - Tevbe, 36 54 - Bakara, 193 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 35 Muhterem paşam Vatan ve millet müdafaasındaki eşsiz çalışmalarınız karşısında, fitne ve fesâd erbâbının sizin ve arkadaşlarınızın aleyhindeki yakışıksız iftirâlarına sakın üzülmeyiniz Bizler hernekadar sizlerle birlikte silâh başında değil isek de seccademizin başındaki duâlarımız ile sizlerle birlikteyiz Büyük Taarruz’un yapılacağı günlerden 26 - Ağustos gecesi seccadesinin başında tehecc üd namânızını kıldıktan sonra duâ eden Niğde’li merhum ihtiyar bir hoca efendi, şafak vaktinin yaklaştığı bir zamanda Hasen Dağı’ndan 19 adet top atıldığını ma’nen duyar Hanımına seslenerek “Hanım hanım kalk, Hasen Dağı’ndan ondukuz tâne top atıldı Allâh ü a’lem bu gün zafer kapıları açılacaktır” diyerek müjdeyi verir Bu sırada merhûm Fevzi Çakmak , Kocatepe’deki siper yerinde Sûre - i Fethi okuyarak duâ ediyor; taaruz emrini vermek için sağ elinin baş parmağı dudaklarında büyük bir heyecanla gidip gelen Mustafa Kemâl, “Hocam tamam mı, hocam tamam mı?” diyerek merhum Paşa’nın ”Tamam” emrini bekliyor Biraz sonra “Paşam tamam, taarruz emri ni verebilirsiniz” sözünden sonra verilen taarruz emri ile yerdekilerin göktekilerin nasıl taarruza geçip düşmanı perişan etmeye başladığını sizler daha iyi bilirsiniz Bu günlerde de bundan daha büyük ve daha zor bir düşman topluluğu ile karşı karşı yayız İnşâa’llâh, dünyanın bir denge unsuru olan Müslüman Türk kudreti , Allâhü Teâlâ’nın yardımı ile, bunların da hakkından gelecek ve Ortadoğu yeniden huzura kavuşacaktır Yeter ki Tevhîd Dîni İslâm’ın gereklerini yerine getirmeye çalışalım Yüce R abb’imizden kusurlarımızın afv ve mağfiretini dileyerek O’nun yardımını isteyelim Maddî ve ma’nevî her türlü imkânlarımızı kullanarak birlik ve berâberlik içinde çalışalım ve karşımızdaki düşmanları küçümsemiyelim İnşâa’llâh, maddî ve ma’nevî her t ürlü zafer, bizimledir Tekrar selâm, sevgi ve hayırlı başarı dileklerimle    15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 36 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret ’in tecellisi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi 37 15 - Temmuz - 2016 Cum’a gecesindeki kalkışmada İlâhî Kudret’in tecellîsi ve İslâm Dîni Mensubları’nın Zaferi "Ey insanlar, bu âlemde olan işler Allâh'ın kazâ ve kaderine tâbi'dir Her şey' vaktini bekler Allâh acele etmez Takdîre galebe etmek isteyenler mağlûb ve mahcûb, Allâh'a hîle etmek isteyenler perîşân olur 15 - temmuz - 2016 Cuma gecesi “Halkı meydanlara davet ed iyorum” diye seslenişiniz, eşi görülmemiş büyük bir felâketden kurtulmamız için Cenâb - ı Hakk’ın size lûtfettiği bir ifâde şeklidir ki bu ifâde şekli, Allâhü a’lem , Cenâb - ı Hakk’ın, Sevgili Rasûlü Hazreti Muhammed sallâllâhü aleyhi ve sellem’ i, evini kuşata rak öldürmek isteyenler hakkında, “Yerden bir avuç toprak al; َ ن و ُ ر ِ ص ْ ب ُ ي لآ ْ م ُ ه َ ف ْ م ُ ه ا َن ْ ي َ ش ْ غ َا َف ًا ّ د َ س ْ م ِ ه ِ ف ْ ل َ خ ْ ن ِ م َ و ًا ّ د َ س ْ م ِ ه يِ د ْي َا ِ ْ ين َ ب ْ ن ِ م ا َن ْ ل َ ع َ ج َ و "Biz onların önlerinden bir sedd, arkalarından bir sedd çekdik Böylece onları sarıverdik Artık görmezler" 55 âyet - i kerîmesini okuyarak kapının önünde bekleyen kâfirlerin üzerlerine saç ve Allâhü Teâlâ’ya güvenerek aralarından geçip git” emr - i ilâhîsine benzemektedir Sizin bir cümlelik çağrınız ile, gecenin karan lığında yüz binlerce insanın, bir anda sokaklara dökülüp darbecilere karşı koyma hâli ise, Allâhü Teâlâ’nın, o kardeşlerimizin kalblerine , bir anda, katmerli bir îmân ile indirdiği sekîneti ’nden (kuvve - i ma’neviyyesi’nden) başka bir şey’ değilidir 56 Çünkü böyle bir hal, َ ى م َ ر َ لله ا � ن ِ ك َل َ و َ ت ْ ي َ م َ ر ْ ذ ِ إ َ ت ْ ي َ م َ ر ا َ م َ و ج “Bir avuç toprağı atdığın vakit onların hedeflerine isâbetinde sen müessir olmadın ve lâkin Allâh müessir oldu ve hedeflerine îsâl etdi de (ulaştırdı da) yerlerinde donup kaldılar" 57 âyet - i kerîme’sinin ifâde buyurduğu gerçeklerden başka bir şey’ değildir 55 - Yâ - Sîn, 9 56 - Fetih,4 57 - Enfâl, 17 Sahîh - i Buhârî Muhtasarı Tecrîd - i Sarih Tercemesi, C 10 ss 89 Kâmil Miras İkinci baskı